Doğal yolla gebelik elde edemeyen çiftlerde son çare olarak tüp bebek önerilir. Tüp bebek yapılan çiftlerin de yaklaşık yarısında ne yazık ki gebelik görülmemekte. Başarısız tüp bebek denemelerinden sonra sıklıkla sorun sperm şekillerindeki yani morfolojisindeki bozukluklarla ilişkilendirilmekte. Acaba sperm morfolojisi gerçekten de tüp bebek başarısı üzerinde belirleyici bir parametre mi?
Tahlillerde sperm morfolojisinin normal olarak kabul edilmesi için bunun %3’ten fazla olması beklenir. Bunun anlamı, her 100 spermden en az dördünün normal şekilde olması demektir. Yani %4, %5 gibi görece düşük sayılar görseniz de bu değerler gebelik olması için yeterlidir. Netice olarak, tahlil sonucunda spermlerinizin %3 ya da daha fazlasının normal şekilde olduğunu gördüyseniz endişe etmeyin ister doğal yolla ister tüp bebekle olsun, çocuk olması için burada bir sorun yok.
Asıl merak edilen konu, normal şekilli sperm oranının %4’ten daha düşük olduğu erkeklerde tüp bebek başarısının etkilenip etkilenmeyeceğidir. Günümüzde tüp bebek hemen hemen tüm merkezlerde ICSI tekniği ile yapılmakta, yani tek bir sperm seçilerek yumurta içine yerleştirilir. Yakın tarihte 2 binin üzerinde çiftin ICSI ile yapılan tüp bebek sonuçlarının incelendiği bir seri bildirildi. Bu çalışma, sperm morfolojisi %4’ün altında olsa da gebelik ve doğacak çocuğun sağlığı bakımından anlamlı bir risk taşımadığını göstermekte. Dolayısıyla tüp bebeğin başarısız olduğu çiftlerde sorunun tek başına sperm şekli ile ilgili olmadığı anlaşılmakta.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntı, spermin baş şeklinin nasıl olduğudur. Çünkü yine çok sayıda tüp bebeğin değerlendirildiği geniş çaplı çalışmalara göre tüm spermlerin baş kısmında şekil bozukluğu varsa, işte asıl bunlarda tüp bebeğin tutma şansı anlamlı derecede düşmekte. Bu şekilde baş anomalili spermlerle tüp bebek yapıldığında sağlıklı bir doğumla sonuçlanma olasılığı yaklaşık 4-5 kat azalmakta. Çünkü baş kısmı asıl spermin genetik sağlığı bakımından önemli bir göstergedir. Şayet genetik yapıda ya da fonksiyonlarda bir kusur varsa, bu kendini başta küçülme ya da aşırı büyüme, düzensiz şekil alma, içinde vakuoller dediğimiz boşlukların oluşması gibi birtakım bozukluklarla gösterir. Oysa embriyonun normal gelişmesi ve anne rahminde tutunabilmesi için babadan gelen genetik malzemenin sağlıklı olması gerekir. İşte bu nedenle baş morfolojisi bozuk spermlerle tüp bebek yapıldığında çocuk olma şansı azalmakta.
Netice olarak, sperm tahlilinde morfolojinin düşük olması, tüp bebeğin tutup tutmamasında her zaman sorumlu değildir. Sadece tüm spermlerin tamamında baş şekli bozuksa bu risk taşır. Tüp bebekte tek bir sperm seçilip yumurtaya enjekte edildiği için, bir tane bile baş kısmı normal sperm varsa, bu yeter. Hiç kuşkusuz sperme ait başka sorunlar olabilir, o zaman bunları araştırıp düzeltmek gerekir. Örneğin hareketli olması, DNA hasarı bulunmaması, sentriol ya da mitokondri gibi organellerinin normal çalışması da tüp bebeğin tutmamasında ele alınması gereken diğer faktörlerdir.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/yazarlar/kaan-aydos/ sayfasında yayınlandı.
Resim: https://openclipart.org/