Çoğumuz için soğuk kış aylarının en sıcak yanı, yazın deniz kenarında güneşlenme hayalidir. Her ne kadar tatil imkânı genelde birkaç hafta ile sınırlı kalsa da sürekli sahil kentinde oturanlar için deniz-güneş ortamı artık yaşamlarının bir parçası olmuştur. Yaz aylarında güneşlenmenin sağlık bakımından birçok rahatsızlığa faydası olacağı bilinen bir gerçek. Acaba aynı fayda erkeğin üreme sağlığı için de geçerli mi?
İtalya’da Parma Üniversitesinde yapılan bir araştırma, yaz mevsiminde normal hareketli sperm sayısında anlamlı bir artış olduğunu ortaya koydu. Benzer diğer gözlemler de bu yönde bir eğilim olduğu konusunda hem fikir. Araştırıcılar bunu güneş ışınlarının etkisiyle ciltte artan D vitamini yapımı ve bununla ilişkili olarak da testosterondaki yükselmeye bağlamakta. Gerçekten de D vitamini, erkekte sperm üretimi için çok önemli bir kaynaktır. Ancak yakın tarihli çalışmalar D vitamininin sadece testosteron üzerinden etki göstermekle kalmadığını, doğrudan testisleri de etkilediğini bildirmekte. D vitamininin testislerde de üretiliyor olması, bunun sperm sağlığı bakımından ne kadar gerekli olduğunun bir diğer göstergesidir. Gerçekten de gerek prostat, seminal veziküller ve epididim gibi genital bezlerde gerekse doğrudan sperm hücrelerinde D vitamininin bağlandığı reseptörlerin varlığı bilimsel çalışmalarda gösterildi.
Her ne kadar D vitamini için güneş ışınları önemli bir kaynak olsa da konu üreme sağlığı olunca daha geniş çapta değerlendirmek gerekir. Çünkü testislerde sperm üretimi normal vücut ısısından 2-4 derece daha soğuk ortamda gerçekleşir. Isı arttıkça spermin kalitesi de bozulmaya başlar. Gerçekten de sürekli sıcak banyo ya da sauna alışkanlığı olanlarda ya da sıcak ortamda çalışanlarda sperm değerlerinin düştüğü görülüyor. Dolayısıyla, uzun süre güneş altında kalınması bu bakımdan sakıncalı olabilir. Diğer yandan aşırı ultraviyole ışınlarına maruziyetin cilt yanıkları ve kanseri gibi ciddi yan etkileri olabileceği de bilinmekte. Bütün bunları dikkate alan uzmanlar, günde 10 dakikalık güneş banyolarının üreme sağlığı bakımından faydalı ve yeterli olduğu noktasında hem fikir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken husus da ışınların dik olarak geldiği öğle saatleri dışında güneşlenmeden fayda görüleceğidir. Avustralya Sydney Üniversitesi’nden Dr. Anne Clark’a göre, işyeri çalışanlarının sabahları 10-15 dakikalık çay molalarını açık havada yapmaları bile yeterli güneş ışığı sağlayabilir.
Diğer yandan, kısırlık sıklığı bakımından sıcak ya da soğuk ülkelerde yaşayanlar arasında anlamlı bir fark bulunmamakta. Benzer şekilde, ülkeler arasında doğurganlık oranlarında mevsimsel değişiklikler de gösterilmiş değildir. Burada belirleyici olan, açık ortamlarda doğrudan güneş ışığına maruz kalınma süresidir. Yaz mevsimi olsa da zamanın çoğunu kapalı ortamda geçirmenin bir faydası olmayacaktır. Nitekim İngiltere, Danimarka gibi kuzey ülkelerinde insanlar, yüzünü nadir gösteren güneş ortaya çıkar çıkmaz birkaç dakikalığına da olsa güneşlenme alışkanlığı edinmişlerdir. O halde yaşadığımız yer neresi olursa olsun, güneş ışığından faydalanmak için fırsat yaratmaya çalışılması sağlığımız açısında çok önemlidir.
Hiç kuşkusuz yaz mevsiminin üreme sağlığı üzerine etkisini sadece güneşlenme fırsatı vermesine bağlayamayız. Bunun yanı sıra dengeli beslenme, uyku düzeni ve çevre koşullarının sağlıklı olmasına da özen gösterilmeli. Yaz sebzeleri ve meyveleri antioksidan içerikleriyle sperm kalitesine önemli katkı sağlarlar, bunlardan yeteri kadar faydalanmasını da bilmeliyiz.
Netice olarak, yaklaşan yaz mevsimi güneş ışınlarından faydalanmak için iyi bir fırsattır. Ancak her konuda olduğu gibi bunda da aşırıya kaçılmaması, günlük 10-15 dakikalık güneş banyoları yapılması, bunda öğle saatleri yerine sabah ya da ikindi vakitlerinin tercih edilmesi, güneşin ısıtmaya başladığı saatlerde denize girilmesi dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/yazarlar/ sayfasında yayınlandı
Resim: https://openclipart.org/