Toplumda her 100 erkekten birinde azoospermiye rastlıyoruz, yani meni tahlillerinde ne ölü ne de canlı hiç sperm hücresi görülmemekte. Her ne kadar bunların bir kısmı tedavi ile normal sperm çıkışına kavuşsa bile çoğunda tek çare testislerden sperm aramaya kalıyor. Bunu da TESE ameliyatı ile yapmaktayız. Ne yazık ki TESE ameliyatında da olguların yarıdan fazlasında olgun kuyruklu sperm çıkmıyor. Bu aşamada elimizde tek seçenek, kuyruk gelişimi yetersiz diğer hücrelerle yeni ROSI tekniği ile tüp bebek yapılması kalmakta. Bu sayede bir kısım hastamız da çocuk sahibi olmakta. Pekiyi, geri kalanları için nasıl bir umut var?
Testisinde olgun sperm çıkmayan erkekler için akla ilk gelen çare acaba kök hücreden bir sonuç alabilir miyiz olmakta. Oysa henüz insanda kök hücre ile bir gebelik elde edilmiş değil. Hayvan çalışmalarında bu yolla doğmuş yavrular mevcut ama daha ne derece güvenilir olduğu konusu kesinleşmedi. Çünkü normalleri yanında bazı yavrularda ciddi genetik anomalilere de rastlandı. Bizde de olduğu gibi dünyada birçok merkez bu konuda çalışmalarına yoğun biçimde devam etmekte. Şimdi bu çalışmaların hangi seviyede olduğuna biraz detaylı olarak bakalım.
Kök hücreler vücudumuzda çok sayıda bulunur ve bir yerimizde yaralanma olduğunda oraya göç ederek derhal onarırlar. Bir kök hücre, hasar hangi dokuda olursa olsun o dokunun şeklini alarak onarımı gerçekleştirir. Kısırlıkta da amaçlanan zaten budur, yani bir kök hücreyi alalım ve sperm yönünde gelişmesi için besleyelim. Kök hücreden elde edilen bu spermler daha sonra 2 şekilde kullanılabilir. Ya doğrudan yumurtaya enjekte ederek tüp bebek yapılabilir ya da testis içine yerleştirilerek normal yolla sperm çıkması beklenir. Her iki yolla da sonuç alınabileceği hayvan deneylerinde gösterilmiş durumda. Kök hücre kaynağı olarak da çoğunlukla vücudumuzdaki yağ hücreleri, derideki hücreler, kemik iliğindeki hücreler ya da kandaki hücreler kullanılmıştır. Ancak burada bazı sorunlar var. Örneğin bu kök hücreler testise verildiğinde tümör yönünde de gelişme riski taşıyabilir. Ya da genetik yapıları henüz tam olgunlaşmadığı için çocukta bazı sakatlıklar da çıkabilir. İşte böyle elde edilen kök hücrelerin insanda kullanılabilmesi için bu sorunların çözümlenmesi biraz zaman alacak.
Daha kolay sonuç alınabilecek bir diğer yöntem ise, testiste bulunan kendi kök hücrelerinin olgunlaşmasını sağlamak. Bunun için testise dışarıdan hücreleri besleyici, farklılaştırıcı bazı maddelerin enjekte edilmesi önerilmiştir. Bu amaçla yine aynı kişinin yukarıda saydığımız kök hücre kaynaklarından hazırlanan solüsyonların kullanıldığını ve umut veren neticeler alındığını görüyoruz. Örneğin kanımızda bulunan ve pıhtılaşmayı sağlayan plateletler birtakım işlemlerden geçirildikten sonra testise verildiğinde sperm kök hücreleri olgun spermler haline gelebilir. Bunun gibi yağ dokusu, amniyon kesesi, ya da kemik iliği gibi kaynaklardan hazırlanan faktörler de benzer yolla sperm üretimini uyarabilir.
Sperm elde etmede bir başka uygulama ise testisteki kök hücrelerin ameliyatla toplanıp, dışarıda zenginleştirildikten sonra tekrar testise yerleştirilmeleridir. Bu yöntem ile azoospermik testislerin tedavisi üzerinde kendi çalışmalarımız da oldukça başarılı sonuçlar verdi. Özellikle değişik nedenlerle kemoterapi ya da ışın tedavisi alacak erkeklerde önceden testis dokularının saklanıp, ileride çocuk sahibi olmak istediklerinde yeniden testise implante edilmesiyle kısırlık sorunları da çözülmüş olacaktır. Bu konuda geçtiğimiz günlerde oldukça sevindirici bir gelişmenin haberi de Belçika’dan geldi. Brüksel Free Üniversitesinde, çeşitli hastalıklardan dolayı sperm üretiminin bozulma riski bulunan erkeklerde testisten alınan kök hücrelerin laboratuvarda olgunlaştırıldıktan sonra yeniden kendi testisine verilerek sperm üretiminin başlatılabilmesi için izin çıktı. Bu bir başlangıç olabilir. Önümüzdeki günlerde bu yolla dünyaya gelen çocukların durumu gözlenerek, yaygın olarak kullanımı beklenebilir.
Yukarıdaki yöntemleri hemen uygulayalım demek için henüz erken. Evet, oldukça güvenilir ve sonuç alınabilir gibi görünseler de ne derece verimli olacağı ve çocukta ortaya çıkarabileceği genetik sonuçları hakkında emin olabilmemiz için üzerinde biraz daha çalışılması gerekiyor. Ancak şurası da görülüyor ki azoospermik erkekler için kök hücre tedavisi bir gün gerçek olacak. Şimdilik söyleyebileceğimiz, rutin uygulamaya girmelerinden önce bir süre daha sabırla beklenmesi olacaktır.
Bu yazı https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ sayfasında yayınlandı
Resim: https://openclipart.org/