GENÇLERİN İÇTİKLERİNE DİKKAT ETMESİ ÜREME SAĞLIĞI BAKIMINDAN ÖNEMLİDİR

Nisan 10, 2022
Off

Amerika Birleşik Devletleri Harvard Üniversitesi ve Danimarka Copenhagen Üniversitesinde yapılan bir araştırma, aromalı, gazlı alkolsüz içeceklerin aşırı tüketiminin testislerin çalışmasını bozarak üreme sağlığını ciddi derecede tehdit ettiğini ortaya koydu. Yaş ortalaması 19 olan 3000 erkek üzerinde yapılan çalışmaya göre bu ürünler sperm sayısında, hareketinde ve morfolojisinde anlamlı düşüş yapmakta.

Alkolsüz olmaları nedeniyle yumuşak içecekler olarak adlandırılan değişik aromalı şekerli içeceklerin kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda özellikle genç yaş grubunda gittikçe artma eğiliminde. Yapay tatlandırıcı eklenmesiyle daha masum görünüm kazandırılmaları bunları fazlasıyla özenilir hale getirmiştir. Oysa çoğu bilimsel çalışma içerisinde şeker oranı oldukça yüksek bu tür içeceklerin kalp rahatsızlıkları, tansiyon, diyabet, obezite, iktidarsızlık gibi birçok hastalığa yatkınlık yarattığını vurgulamakta. Şekeri elimine etmek için kullanılan aspartam, sakarin ya da sukraloz gibi yapay tatlandırıcıların da bağırsaklarda doğal biyolojik mikrobik florayı değiştirerek bir takım yan etkilere yol açtığı gösterildi. Hatta şekere karşı toleransı azaltarak bir anlamda diyabete yatkınlık yarattığı bile tartışılmakta. Kolalı içeceklerin de hem yoğun şeker hem de kafein içerikleri ile, benzer sağlık problemleri için ciddi risk taşıdığı söylenebilir. Ancak dikkatten kaçan asıl sorun, bu tür beslenme alışkanlıklarının üreme sağlığı üzerindeki olumsuz etkileridir.

Oysa araştırıcılar süt, süt ürünleri ve taze meyve suları dışında aromalı alkolsüz içeceklerin henüz ilerisi için üreme sağlıkları ile ilgisi olmayan gençler arasında aşırı tüketiminin testislerin çalışmasını bozarak sperm kalitesini azalttığına dikkat çekmekte. Kanda inhibin-B ve FSH hormonları arasında olması gereken normal oranın anlamlı derecede bozulmuş bulunması da sperm üretimindeki defektin testisteki hasarlanma ile ilişkili olduğuna işaret etmekte. Bu içeceklerden günde ortalama 220 mililitre tüketilmesi total sperm sayısında %20 azalma yapmakta. Ancak sperm sayısındaki düşüş, çok daha az tüketimler de bile görülmekte.

Bahsi geçen içeceklerin bir diğer etkisi hücrelerde erken yaşlanmaya yol açmaları. Hücre yaşı, genetik malzemedeki telomer boyu ile orantılıdır. Aşırı şekerin hücrelerde telomer boyunu kısaltarak yaşlanmayı hızlandırdıkları ve kısırlığa neden olabilecekleri bilimsel olarak ortaya konmuştur. Yine şekere bağlı insülün direnci gelişmesi de oksidatif stres yaratarak spermlerin yumurtayı dölleyebilme şansını düşüren bir başka etkendir. Üzerlerinde şekere duyarlı reseptör taşımaları nedeniyle spermler bu duruma fazlasıyla maruz kalmakta. Şeker ve insülin metabolizması bozuklukları benzer şekilde beyin ve testis arasındaki hormonal etkileşim yolağını etkileyerek de üreme kapasitesini azaltabilir.

Yapay tatlandırıcı içeren içeceklerde de benzer şekilde sperm kalitesinde bozulma gözlenmekle birlikte, bu etkinin daha az olduğu bildirilmekte. Ancak burada, diğer yönleriyle tatlandırıcının kimyasal yapısının ve ambalajlardan kaynaklanan toksik maddelerin etkisi söz konusu olabilir.

Burada vurgulanması gereken önemli bir husus, sperm kalitesindeki bozulmanın çocuk olma şansı üzerinde belirleyici bir önemi bulunmadığıdır. Yani, sperm sayısı düşük de olsa yine de doğal yolla veya tüp bebekle sağlıklı bebekler dünyaya gelmekte. Yine bu tür içecek tüketenlerde tüp bebek başarısının değişmeyeceği yönünde çalışmalar da bulunmakta. Çünkü üreme başarısı sadece sperm değerleri ile değil, sperm kalitesi ile yakından ilişkilidir. Eşlik eden obezite, sigara alışkanlığı, çalışma ortamındaki toksik kimyasallara maruziyet, aşırı sıcak ortam gibi çok sayıda çevresel faktörün de kısırlık olasılığını artırdığı biliniyor. Sperm değerlerindeki bozulma sadece kısırlık şüphesi olabileceği yönünde bir uyarıdır. Çiftlerin çok yönlü tetkik edilmeleri ile olası tüm faktörler ortaya çıkarılıp birlikte önlemlerinin alınması esastır. Bu şekilde önce doğal yolla gebelik beklenir, olmazsa tüp bebeğe geçilir.

Netice olarak, özellikle gençlerin aromalı, alkolsüz, şekerli ya da yapay tatlandırıcılı içecek tüketiminden sakınmalarının ileride baba olma şanslarını artıracağı bilinmeli. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da aşırıya kaçılması sadece üreme değil genel vücut sağlığı bakımından da son derece önemlidir.

Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/yazarlar/ sayfasında yayınlandı

Resim: https://openclipart.org/