Azoospermik hasta. FSH hormonu yüksek: 17 mIU/mL. Testis boyutları normalden biraz küçük. Genetik testleri normal geldi: 46,XY ve Y kromozomunda delesyon yok.
Bunun üzerine mikroTESE ile testiste sperm arandı. Ancak olgun sperme rastlanmadı. Arkasından gonadotropin (GTH) ile kombine anti-östrojen tedavisi başlandı.
Tedavinin 6. ayında, FISH boyaması ile ejakulatta haploid hücre arandı ve %40 haploid hücre çıktığı görüldü. Tekrarlayan kontrollerinde haploid hücre çıkışı zaman zaman düşmeler gösterdi. Ancak FSH ve testosteronu dengeleyecek şekilde gonadotropin tedavisi devam etti. İkinci kez yapılan mikroTESE ile de olgun sperm bulunamadı.
Daha sonra 6 ay daha tedaviye devam edildi. Üçüncü kez yapılan mikroTESE ile çok az sayıda (2-3 adet) olgun, kuyruklu, canlı sperm hücresi görülerek saklandı. Saklamanın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra eşi de hazırlandı ve saklı spermler çözülerek tüp bebek yapıldı. Tüp bebek başarılı oldu ve eşi şimdi gebe. Gebeliği sağlıklı biçimde devam etmekte.
Bu olgu, yaklaşık 3 yıllık bir süreç tedavi gördükten sonra gebe kalmış oldu. Ancak haploid hücre oranının yüksek olması, tedaviye devam konusunda ümit verdi. Tedavi sırasında hormonlar arasındaki denge çok yakın takip edilerek, ilaç dozları ayarlandı. Üçüncü denemede çok az sayıda sperm çıkmasına rağmen bunlar saklandı ve 1 yıl aradan sonra çözüldüğünde de canlılıklarını kaybetmedikleri görüldü. Yapılan çalışmalar yaklaşık 30 yıl süreyle saklanmasına rağmen spermlerin canlılıklarını kaybetmeyeceklerini göstermiştir. Sperm çıkma olasılığının düşük olduğu durumlarda, eşinin hazırlanmadan erkeğe TESE yapılması, kadında hormon tedavisine bağlı yan etkilerden kaçınılması bakımından avantaj sağlar.