2 yıllık evli çift. Sperm sayısı çok düşük; 100 bin ile 2 milyon arasında. Bir kez tüp bebek denemesi olmuş ama sonuç alınamamış.
Hastada sperm oksidatif stres paneline bakıldı. Neticede sperm DNA hasarı çok yüksek bulundu: %60. Spermlerde canlılık oranı ise çok düşüktü; %24. %14’ü apopitotik ve %60’ı ise nekrotik olarak geldi. Seminal plazmada oksidatif strese bağlı toksik ROS ürünleri ise normalin 6 katı artmıştı (6,5 mv).
Bu değerler görülünce DNA hasarına yönelik FSH stimülasyonu ile antioksidan tedavi başlandı. FSH iki katına yükseldi. 4. ayda sperm DNA hasarı normale geldi; %11. 3 ay sonra ise eşi doğal yolla hamile olduğunu öğrendi, üstelik 41 yaşında.
Seminal plazmada oksidatif stres, sperm canlılığı üzerinde son derece önemli zararlı etkiye sahiptir. Önce spermlerde erken yaşlanma dediğimiz apopitotik süreci başlatır. Arkasından DNA hasarına yol açarak canlılığını bozar. Eğer seminal sıvıda ROS ürünleri normalden yüksekse, zamanla bu bozulmaların şiddeti de artar. Zamanında önem alınmazsa, ileride kalıcı önemli hasarlar meydana gelebilir. Bu örneğimizde de görüleceği üzere, sprm sayısı gebelik olmasında tek başına önemli değildir. Eğer sperm kalitesi iyi ise, sayı düşük de olsa gebelik görülebilir. Hatta tüp bebek başarısızlıklarında bu yönde bir tedavi, doğal yolla gebelik şansını da artırır.
https://openclipart.org